lys etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
lys etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

29 Eylül 2015 Salı

Çalışırken Not Tutun




Çalışırken önemli noktaları not edebileceğiniz bir not defterinizin olmasında fayda var. Aksi taktirde bütün çalışmalarınız zamanla unutulacaktır ve gösterdiğiniz emekler zaman kaybı olacaktır. Bu yazımızda not defterinin, not almanın önemine ve nasıl doğru not alınacağına değineceğim.


Neden not tutmalı? 
Söz uçar yazı kalır diyeceğim, biraz klasik ama doğru. Çalışacağınız şeylerin çoğunu unutacaksınız. Yazarak ve tekrar ederek çalıştıklarınıza iyi bir kalıcılık sağlayabilirsiniz. Bunun en basit yolu da not defteri tutmaktır. 


Neden not defteri? 
Cep telefonu, bilgisayar gibi cihazlar dikkat dağıtıcı cihazlardır. Telefonu not almak için elinize almışsınız bir de bakmışsınız ki sosyal medyaya dalıp gitmişsiniz. Bunlara kapılmamak için en ilkel haliyle kağıt kalem kullanmak en iyisi. Defteri taşımak zor olacağından not defteri tercih etmek daha mantıklı.


Doğru not defteri nasıl olmalı? 
En iyi not defteri sizin not alma alışkanlığınıza uyan not defteridir. Çok not alıyorsanız kalın bir not defteri veya direkt bir defter alabilirsiniz. Az not alıyor veya sadece en önemli kısımları yazıyorsanız normal küçük bir not defteri işinizi görecektir. Yalnız alacağınız defterin kapağı ve spiralinin sağlam olduğuna emin olun. Uzun süre kullanacaksanız sağlam olması şart. Emekleriniz boşa gitmesin.



26 Eylül 2015 Cumartesi

Telefonunuza Not Alın



Akıp giden hayat içinde şunu da yapmam gerek deriz fakat bunları gün içinde hep unuturuz. Bunun önüne geçmek için not almamız şart. Ben de yapacaklarım için sık sık not alıyorum, uzun uzun yazamıyorsam yalnızca anahtar kelimeleri yazıyorum daha sonra aklıma geliyor. Yapılacakları yazdığımız gibi geçmişte yaptıklarımızı da not almanın faydası var. Mesela bir sınava çalışıyorsak önceki sınavların puanlarını not almak ne kadar ilerlediğimizi görebilmek için çok faydalı seçenek. 
Tabi ki bu işi kağıda not yazıp yapmayacağız. Bunun için teknolojiyi kullanacağız. Yanımızdan eksik olmayan cep telefonu, tablet veya bilgisayarlardan notlarımıza erişebiliriz. Bunun için size oldukça kullanışlı iki program önereceğim.


Google Keep



Google'ın resmi not alma uygulaması. Notlarınızı bir yerden kaydedip cep telefonu, tablet veya bilgisayar istediğiniz yerden bu notlarınıza ulaşabiliyorsunuz. Notları renklendirme, fotoğraf, dosya ekleme, liste yapma, kullanılmayan notları arşivleme gibi birçok güzel özelliği mevcut. Kullanması oldukça basit ve keyifli. Yıllardır kullandığım bir uygulama ve çok memnun olduğum için sizlere de tavsiye etmek istedim. 



Google Pocket




Bu uygulama da yine Google'dan. Google Pocket not almaya yaramıyor farklı bir işlevi var. İnternette gezinirken bir sayfayı çok beğendiniz ve keşke bunu kaydedip daha sonra her yerden, internetsiz dahi bu sayfaya ulaşabilsem dediyseniz işte bu uygulama tam size göre. Pocket uygulaması size beğendiğiniz bir sayfayı kaydedip cep telefonu, tablet veya bilgisayar istediğiniz yerden internet gerektirmeden aynı sayfayı tekrar okuyabilmenizi sağlıyor. Metinlerin yanında görsel ve video kaydedebilme özelliği de mevcut. Bu bakımdan çok faydalı bir uygulama olduğunu söyleyebilirim. 



#



25 Eylül 2015 Cuma

Ders Çalışırken Dikkat Dağıtıcılardan Uzak Durun



Ders çalışırken yanımızda bir cep telefonunun veya buna benzer bir uyaranın olması verimli bir çalışmanın önüne geçer. Sık sık dikkatimizin bozulmasına sebep olur. Bu sebeple etkili bir çalışma için uyaranlardan uzak ders çalışmak şart. Bu yazımızda ders çalışırken en verimli şekilde çalışabileceğimiz bir ortam ve tam konsantrasyon için nelerden uzak durmamız gerektiğine değineceğim.





Cep Telefonu

Ders çalışırken cep telefonu bir numaralı düşmanımız olsun. Cep telefonları genel olarak kolay taşınır, akıllı ve dikkat çekici bir araçlardır. Bu dikkat çekici araç ilgimizi sürekli kendine çeker. Yakınımızda bir cep telefonu olduğu sürece dersi bırakıp sürekli telefonu kullanmak (oyun oynama, arama yapma, yazışma vs) isteriz. Aklımız sürekli telefona gider ve bir türlü derse konsantre olamayız. Bunun önüne geçmek için ne yazık ki telefonu kapatmak bile yeterli olmuyor. Çünkü geri açması da bir o kadar hızlı ve kolay. Bu yüzden yapılacak şey ya başka bir odaya koymanız ya da bir tanıdığınıza emanet etmek olmalı. Aksi taktirde telefon kullanma isteği ders çalışma isteğinizin önüne geçecektir. Peki hiç mi telefon kullanmayalım? Tabi ki de kullanabiliriz. Boş zamanlarınızda kullanın da. Ancak ders çalıştığımız zamanlar uzak durmakta fayda var.


Bilgisayar

Bilgisayar da yine cep telefonlarımız gibi akıllı, çok fonksiyonlu ve çekici bir araç. Chat, internet ve bilgisayar oyunları gibi kendine çeken birçok özelliği var. Bu sebeple bağımlılık yapma ihtimali de yüksek. Tavsiyem bilgisayardan uzak durmak. Mümkünse tamamen kaldırmak. Çünkü zamanınızı boşa geçirebileceğiniz ve bağımlılık yapan o kadar çok şey var ki bu durum ders çalışmanıza büyük engel oluşturabilir. En azından sınavlar geçene kadar tamamen kapatıp bir dolaba koyabilirsiniz. İnanın çok daha etkili bir şekilde daha fazla ders çalışacaksınız.


Televizyon

Televizyon da yine izleme vaktinize göre ders çalışmanıza engel olabilecek bir araç. Diziler, filmler gibi yayınlar içeren dikkat çeken ve çok vaktinizi alabilecek bir araç. Tavsiyem dizi gibi sürekli takip gerektiren yayınları izlemeyi tamamen bırakmanız olacaktır. Bu şekilde kendinizi izlemek zorunda bırakmazsınız. Televizyon izlemeyi tamamen bırakmak çok daha faydalı. Bu sürede kitap okuyabilir veya hobilerinizle ilgilenebilirsiniz. Ancak bunu yapamayanlar da birkaç saati geçmeyecek şekilde televizyon izleyebilir. Tabi ki takip gerektiren ve zamanınızı çalan diziler, yarışmalardan uzak durmak şartıyla.


Müzik

Müzik ruhun gıdası. Bunaldığınızda sizi rahatlatacak bir şeyler şart. Bunun için de müzik dinlenebilir. Ancak ders çalışma anında bundan uzak durmakta fayda var. Çünkü aklınızı tamamen derse vereceğinize bir kısmını müziğe verip dikkatinizi dağıtıyorsunuz. Bu durum öğrenme kapasitenizi azaltacaktır.  Müzikle ders çalışılmamalı. Ancak boş zamanlarınızda müzik dinlemenin bir sakıncası yok. Bir de sınavlara yakın zamanda aklınıza karışmaması için müzik dinlemeyi tamamen bırakmanızı tavsiye ediyorum. Yoksa o heyecana  müzik de eklendiğinde sınav anında aklınıza bir takım şarkı sözleri geliyor ve dikkatiniz dağılabiliyor. Zaten kısıtlı olan zamanı değerlendirmek çok daha zorlaşıyor.




22 Eylül 2015 Salı

Ders Çalışırken Sağlığınızı İhmal Etmeyin



Ders çalışmak çoğu zaman sıkıcı olabildiği gibi yorucu bir etkinliktir de. Kimi zaman hasta oluruz fakat çalışmaya, okula gitmeye devam ederiz. Adeta hayatımızı gireceğimiz sınavlara adarız. Bu yazımızda sağlık ve sınav ilişkisine değineceğim.

Ders çalışmak stresli bir etkinlik. Bu süreçte stresten kaynaklanan bazı rahatsızlıklar görülebilir. Bağışıklığımız zayıflar grip, soğuk algınlığı gibi hastalıklara daha sık yakalanırız. Tıpkı her besininin fazlasını yemenin zararlı olduğu gibi uzun süreler ders çalışmak da zararlıdır. Mola vermeden uzun süre çalıştığımızda kaslarımız, eklemlerimiz hareketsiz kaldığından ağrılar, uyuşmalar ve kramplar sık sık görülmeye başlar. Fiziksel aktivitenin azlığından kilo alırız. Özellikle masa başında ders çalışma sürecinde obeziteye varacak kadar kilo alınabiliyor. Bu da birçok ciddi sağlık sorunlarını beraberinde getiriyor. Şeker, kalp rahatsızlıkları ve hatta kanserler gibi ciddi hastalıklara sebep olabiliyor.

Peki tüm bunlara nasıl çözümler bulabiliriz? Sağlıklı bir ders çalışma için öncelikle sağlıklı bir birey olmamız ve bunun sürdürülebilirliği önemli. Çalışmalarımızı mutlaka belirli aralıklarda mola vererek sınırlandırmalıyız. Bu molalarda ayağa kalkıp basit egzersizlerle kas-iskelet sistemimizi rahatlatacak bir şeyler yapabiliriz. Sık sık odayı havalandırmak iyi gelecektir. Kaliteli ve yeterli bir uyku olmazsa olmaz. Dengeli beslenmek ve atıştırmalardan, fast fooddan uzak durmak da sağlıklı olmak için şart. Bunun dışında ders çalışmanın yanında mümkünse bir spor dalıyla ilgilenmek, en az bir hobimizin olması, arada arkadaşlarımızla buluşmak hem sağlığımız hem de psikolojimiz için çok faydalı olacaktır. Fiziken ve ruhen sağlıklı olduğumuz sürece çok daha verimli çalışabiliriz.






13 Eylül 2015 Pazar

Daha Hızlı Okuyun Zaman Kazanın



Hepiniz mutlaka bir yerlerde hızlı okuma kursları reklamını görmüşsünüzdür. Hızlı okumanın birçok faydası vardır. Özellikle sınavlara hazırlananlar gibi günlük okuma süresi fazla olan kişilere faydaları oldukça fazla. Bu yazıda hızlı okuma eğitimi ve faydaları üzerinde duracağım.


Hızlı okuma eğitiminden kimler faydalanabilir?

- Bir metni okurken çok zaman harcadığınızı mı düşünüyorsunuz?

- Okurken sık sık, bir noktayı anlamadığınız için bir önceki paragraflara mı dönüyorsunuz?

- Okurken konsantre olamıyor ve dikkatiniz mi dağılıyor?

- Okuduklarınızı hatırlamakta güçlük mü çekiyorsunuz?

Eğer bu sorulardan herhangi birine evet diyorsanız, hızlı okuma eğitimine ihtiyacınız olabilir.


Hızlı okuma çabucak okuyup hiçbir şey anlamamak değildir. Hızlı okuma eğitimlerinde okuma süresini kısaltacak eğitimlerin yanında okuduğunuzu anlamanızı sağlayacak eğitimler ve ölçme çalışmaları da yapılmaktadır. Bu yüzden kısa sürede en verimli okumayı yapmak ve zamanı en etkili şekilde kullanmak için hızlı okuma eğitimlerini öneriyorum.

Hızlı okumayı öğrenmenin birçok yolu mevcut. Mesela bir hızlı okuma kursuna gidebilirsiniz. Bu konuda hazırlanmış birçok kitap da mevcut. Bunları kullanmanın da faydası olabilir. Fakat ben, sizlere kendimin de kullanmış olduğum Hızlı Okuma isimli uygulamayı önereceğim. Öncelikle uygulama ne yazık ki ücretli. Fakat ücretine değecek bir uygulama olduğunu söyleyebilirim. İçerisinde 12 farklı egzersiz çeşidi var ve seviye seviye zorlaşıyor. Etkinliklerin süresi giderek kısalıyor. Bu şekilde okuma süreniz de giderek kısalıyor. Etkinlikleri her gün 10 dakika yapmanız yeterli. Oyun oynar gibi okuma mı hızlanır demeyin oluyor. Dikkatiniz de artıyor okumanız da hızlanıyor. Ayrıca içerisinde çok sayıda okuma parçası var. Bunları okurken uygulama zaman tutarak kelime / dakika oranınızı hesaplıyor. Böylece ne kadar ilerlediğinizi görebiliyorsunuz.

Hızlı okumayı bu uygulamayı düzenli kullanarak öğrendim ve çok memnun kaldım. Sınavları çözme süremi kısaltan bir faktör de bu oldu. Ayrıca bunun için çok uzun zamanlar harcamaya hiç gerek yok. Telefonunuz sayesinde internet bile gerektirmeden istediğiniz yerde istediğiniz zaman günde 10 dakika ayırarak zamanınızı arttırabilirsiniz.









11 Eylül 2015 Cuma

Ted Talks [İngilizce]





Ted konuşmaları yıllardır takip ettiğim ve bana İngilizce öğrenmemde faydası dokunmuş bir video yayın sitesi. Alanında uzman kişilerin yaptıkları bilimsel konuşmaların yanında stand up benzeri gösteriler, sosyal konulardaki görüşler de mevcut. İlgimi çeken bir yayını öncelikle alt yazısız olarak izliyorum. Daha sonra İngilizce alt yazılı olarak izliyorum. Hala anlayamamışsam Türkçe alt yazılı olarak izliyorum.  İlgi duyduğunuz herhangi bir konuda konuşma bulmak mümkün. Konuşmaların konuları güncel. Ülkemiz haber sitelerinde bulamayacağınız güncel yenilikler, keşifler hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz. Bilimsel açıdan birçok konuşma mevcut. Her milletten her aksandan konuşmacı mevcut.  Ted konuşmalarındaki konuşmacılar farklı farklı milletlerden katılıyor. Bu sebeple listeninginizi geliştirmek için çok faydalı bir hizmet. İyi bir İngilizce isteyenlerin mutlaka takip etmesini tavsiye ediyorum.






7 Eylül 2015 Pazartesi

Verimli Çalışmak İçin Öneriler




Bazen masaya oturur şöyle bir ders çalışırsınız fakat kalkınca aslında hiçbir şey anlamamışsınızdır. Bazen de öyle bir istekle, hırsla oturur bir çırpıda kitabı bitirir ve hepsini çok iyi bir şekilde öğrenmiş olursunuz. İşte verimli çalışabilmek için bu yüksek motivasyon durumu ve bu durumun sürekliliği olmazsa olmazdır. Bunun için size birkaç önerim var:


# Hedefini belirle. 
Hangi mesleği seçtiysen o alandaki en iyi üniversiteleri hedefleyin. Onları gezin. Kazanma hırsınız olsun. Ders çalışırken hep aklınıza hayalinizdeki üniversite gelsin. Yüksekleri hedeflerseniz iyi yerlere gelirsiniz. Ortalama yerleri hedeflerseniz ya kötü yerleri kazanırsınız ya da hiç kazanamazsınız. Yüksek ve iyi bir hedef her zaman için yüksek motivasyon sağlayacaktır.


# Planlı çalış. 
Planlı çalışmak plana sadık kaldığınız sürece iyi bir moral kaynağıdır. Ne kadar ilerlediğinizi görmek sizi daha fazlasını yapmak için motive eder. Bu yüzden plan hazırlarken mümkün olabildiği kadar uyabileceğiniz planlar hazırlamaya dikkat edin.


# Zor olana çalış. 
Saatlerce bildiğiniz konulara çalışacağınıza bir saat zorlandığınız bir konuyu çalışmak çok daha verimli olacaktır. Bu şekilde başarınız giderek artacak bu da sizi daha çok motive edecektir.


# Severek çalış. 
Belki de en önemli madde. Severek çalıştığınız bir konuda başarılı olmamak için hiçbir sebep yok. Daha başarılı olabilmek için bütün konuları sevmeye çalışın. Hiçbir konuda ön yargılı davranmayın. Ben matematik yapamıyorum sakın demeyin. Bu şekilde baştan kaybedersiniz. Matematik mi bir bakayım yaparım herhalde diye düşünün. 


# Pes etme. 
Zorlanıyorsanız bile asla pes etmeyin. Bir kez denersiniz olmaz, ikincide olmaz, üçüncüde mutlaka başaracaksınız. Başarılı olmuş insanları düşünün. Yarı yolda bırakmış olsalardı onları tanımıyor olurduk.


Motivasyon [Steve Jobs]



Buraya motivasyon için size uzunca bir yazı yazabilirdim. Fakat ne yazarsam yazayım bu alanda Steve Jobs'ın yaptığı konuşmadan daha etkili olmayacağım için sizleri Apple dahil birçok şirketin kurucu ceosu ve akıllı bilgisayar, akıllı telefon gibi cihazları icat ederek bu yazıyı okumanızı olanaklı kılan kişinin Harvard University'deki mezuniyet konuşması ile baş başa bırakıyorum. Lütfen videoyu sonuna kadar izleyin. Hayatınızı değiştirebilir.




Steve Jobs'ın yaptığı bu konuşmada vermek istediği 3 mesaj vardı:

Birinci mesaj: Gelecekte ne olacağını kimse bilemez. Neleri doğru yaptığımızı ancak gelecekte görebiliriz. Bu süreçte meraklı olup kendimizi geliştirmeliyiz. Yaptığımız bazı davranışlar yanlış olarak görülebilir. Fakat bu, gelecekte vereceğimiz diğer kararlardan çok daha önemli bir karar olabilir. Bu süreçte yapmamız gereken en doğru şey kalbimizin sesini dinlememiz olacaktır.

İkinci mesaj: Her ne olursa olsun sevdiğiniz işin peşinden gidin. Sevmediğiniz bir iş için boşa zaman harcamayın. Sevilmeyen bir iş zorunluluktur, sevdiğiniz bir iş ise size bir oyun gibi gelecek ve keyif verecektir. Yaşamınızın yarısından fazlasını geçireceğiniz iş hayatında keyif almak mı istersiniz yoksa her gün yaptığınız mesleğe küfretmek mi?

Üçüncü mesaj: Her gününüzü yaşamınızın son günü gibi yaşayın. Ölümü düşünün. Ölüm karşısında beklentilerinizin, küçük düşmenizin, başarısızlık korkularınızın hiçbir değeri kalmaz. Bugün son gününüz gibi yaşarsanız ileride yapamadıklarınız için pişman olmazsınız. Yaptığınız fakat başarısız olduğunuz konular için de 'en azından elimden geleni yaptım' diyebilirsiniz. Kaybedecek hiçbir şeyiniz yok.