29 Eylül 2015 Salı

Çalışırken Not Tutun




Çalışırken önemli noktaları not edebileceğiniz bir not defterinizin olmasında fayda var. Aksi taktirde bütün çalışmalarınız zamanla unutulacaktır ve gösterdiğiniz emekler zaman kaybı olacaktır. Bu yazımızda not defterinin, not almanın önemine ve nasıl doğru not alınacağına değineceğim.


Neden not tutmalı? 
Söz uçar yazı kalır diyeceğim, biraz klasik ama doğru. Çalışacağınız şeylerin çoğunu unutacaksınız. Yazarak ve tekrar ederek çalıştıklarınıza iyi bir kalıcılık sağlayabilirsiniz. Bunun en basit yolu da not defteri tutmaktır. 


Neden not defteri? 
Cep telefonu, bilgisayar gibi cihazlar dikkat dağıtıcı cihazlardır. Telefonu not almak için elinize almışsınız bir de bakmışsınız ki sosyal medyaya dalıp gitmişsiniz. Bunlara kapılmamak için en ilkel haliyle kağıt kalem kullanmak en iyisi. Defteri taşımak zor olacağından not defteri tercih etmek daha mantıklı.


Doğru not defteri nasıl olmalı? 
En iyi not defteri sizin not alma alışkanlığınıza uyan not defteridir. Çok not alıyorsanız kalın bir not defteri veya direkt bir defter alabilirsiniz. Az not alıyor veya sadece en önemli kısımları yazıyorsanız normal küçük bir not defteri işinizi görecektir. Yalnız alacağınız defterin kapağı ve spiralinin sağlam olduğuna emin olun. Uzun süre kullanacaksanız sağlam olması şart. Emekleriniz boşa gitmesin.



26 Eylül 2015 Cumartesi

Telefonunuza Not Alın



Akıp giden hayat içinde şunu da yapmam gerek deriz fakat bunları gün içinde hep unuturuz. Bunun önüne geçmek için not almamız şart. Ben de yapacaklarım için sık sık not alıyorum, uzun uzun yazamıyorsam yalnızca anahtar kelimeleri yazıyorum daha sonra aklıma geliyor. Yapılacakları yazdığımız gibi geçmişte yaptıklarımızı da not almanın faydası var. Mesela bir sınava çalışıyorsak önceki sınavların puanlarını not almak ne kadar ilerlediğimizi görebilmek için çok faydalı seçenek. 
Tabi ki bu işi kağıda not yazıp yapmayacağız. Bunun için teknolojiyi kullanacağız. Yanımızdan eksik olmayan cep telefonu, tablet veya bilgisayarlardan notlarımıza erişebiliriz. Bunun için size oldukça kullanışlı iki program önereceğim.


Google Keep



Google'ın resmi not alma uygulaması. Notlarınızı bir yerden kaydedip cep telefonu, tablet veya bilgisayar istediğiniz yerden bu notlarınıza ulaşabiliyorsunuz. Notları renklendirme, fotoğraf, dosya ekleme, liste yapma, kullanılmayan notları arşivleme gibi birçok güzel özelliği mevcut. Kullanması oldukça basit ve keyifli. Yıllardır kullandığım bir uygulama ve çok memnun olduğum için sizlere de tavsiye etmek istedim. 



Google Pocket




Bu uygulama da yine Google'dan. Google Pocket not almaya yaramıyor farklı bir işlevi var. İnternette gezinirken bir sayfayı çok beğendiniz ve keşke bunu kaydedip daha sonra her yerden, internetsiz dahi bu sayfaya ulaşabilsem dediyseniz işte bu uygulama tam size göre. Pocket uygulaması size beğendiğiniz bir sayfayı kaydedip cep telefonu, tablet veya bilgisayar istediğiniz yerden internet gerektirmeden aynı sayfayı tekrar okuyabilmenizi sağlıyor. Metinlerin yanında görsel ve video kaydedebilme özelliği de mevcut. Bu bakımdan çok faydalı bir uygulama olduğunu söyleyebilirim. 



#



25 Eylül 2015 Cuma

Ders Çalışırken Dikkat Dağıtıcılardan Uzak Durun



Ders çalışırken yanımızda bir cep telefonunun veya buna benzer bir uyaranın olması verimli bir çalışmanın önüne geçer. Sık sık dikkatimizin bozulmasına sebep olur. Bu sebeple etkili bir çalışma için uyaranlardan uzak ders çalışmak şart. Bu yazımızda ders çalışırken en verimli şekilde çalışabileceğimiz bir ortam ve tam konsantrasyon için nelerden uzak durmamız gerektiğine değineceğim.





Cep Telefonu

Ders çalışırken cep telefonu bir numaralı düşmanımız olsun. Cep telefonları genel olarak kolay taşınır, akıllı ve dikkat çekici bir araçlardır. Bu dikkat çekici araç ilgimizi sürekli kendine çeker. Yakınımızda bir cep telefonu olduğu sürece dersi bırakıp sürekli telefonu kullanmak (oyun oynama, arama yapma, yazışma vs) isteriz. Aklımız sürekli telefona gider ve bir türlü derse konsantre olamayız. Bunun önüne geçmek için ne yazık ki telefonu kapatmak bile yeterli olmuyor. Çünkü geri açması da bir o kadar hızlı ve kolay. Bu yüzden yapılacak şey ya başka bir odaya koymanız ya da bir tanıdığınıza emanet etmek olmalı. Aksi taktirde telefon kullanma isteği ders çalışma isteğinizin önüne geçecektir. Peki hiç mi telefon kullanmayalım? Tabi ki de kullanabiliriz. Boş zamanlarınızda kullanın da. Ancak ders çalıştığımız zamanlar uzak durmakta fayda var.


Bilgisayar

Bilgisayar da yine cep telefonlarımız gibi akıllı, çok fonksiyonlu ve çekici bir araç. Chat, internet ve bilgisayar oyunları gibi kendine çeken birçok özelliği var. Bu sebeple bağımlılık yapma ihtimali de yüksek. Tavsiyem bilgisayardan uzak durmak. Mümkünse tamamen kaldırmak. Çünkü zamanınızı boşa geçirebileceğiniz ve bağımlılık yapan o kadar çok şey var ki bu durum ders çalışmanıza büyük engel oluşturabilir. En azından sınavlar geçene kadar tamamen kapatıp bir dolaba koyabilirsiniz. İnanın çok daha etkili bir şekilde daha fazla ders çalışacaksınız.


Televizyon

Televizyon da yine izleme vaktinize göre ders çalışmanıza engel olabilecek bir araç. Diziler, filmler gibi yayınlar içeren dikkat çeken ve çok vaktinizi alabilecek bir araç. Tavsiyem dizi gibi sürekli takip gerektiren yayınları izlemeyi tamamen bırakmanız olacaktır. Bu şekilde kendinizi izlemek zorunda bırakmazsınız. Televizyon izlemeyi tamamen bırakmak çok daha faydalı. Bu sürede kitap okuyabilir veya hobilerinizle ilgilenebilirsiniz. Ancak bunu yapamayanlar da birkaç saati geçmeyecek şekilde televizyon izleyebilir. Tabi ki takip gerektiren ve zamanınızı çalan diziler, yarışmalardan uzak durmak şartıyla.


Müzik

Müzik ruhun gıdası. Bunaldığınızda sizi rahatlatacak bir şeyler şart. Bunun için de müzik dinlenebilir. Ancak ders çalışma anında bundan uzak durmakta fayda var. Çünkü aklınızı tamamen derse vereceğinize bir kısmını müziğe verip dikkatinizi dağıtıyorsunuz. Bu durum öğrenme kapasitenizi azaltacaktır.  Müzikle ders çalışılmamalı. Ancak boş zamanlarınızda müzik dinlemenin bir sakıncası yok. Bir de sınavlara yakın zamanda aklınıza karışmaması için müzik dinlemeyi tamamen bırakmanızı tavsiye ediyorum. Yoksa o heyecana  müzik de eklendiğinde sınav anında aklınıza bir takım şarkı sözleri geliyor ve dikkatiniz dağılabiliyor. Zaten kısıtlı olan zamanı değerlendirmek çok daha zorlaşıyor.




22 Eylül 2015 Salı

Ders Çalışırken Sağlığınızı İhmal Etmeyin



Ders çalışmak çoğu zaman sıkıcı olabildiği gibi yorucu bir etkinliktir de. Kimi zaman hasta oluruz fakat çalışmaya, okula gitmeye devam ederiz. Adeta hayatımızı gireceğimiz sınavlara adarız. Bu yazımızda sağlık ve sınav ilişkisine değineceğim.

Ders çalışmak stresli bir etkinlik. Bu süreçte stresten kaynaklanan bazı rahatsızlıklar görülebilir. Bağışıklığımız zayıflar grip, soğuk algınlığı gibi hastalıklara daha sık yakalanırız. Tıpkı her besininin fazlasını yemenin zararlı olduğu gibi uzun süreler ders çalışmak da zararlıdır. Mola vermeden uzun süre çalıştığımızda kaslarımız, eklemlerimiz hareketsiz kaldığından ağrılar, uyuşmalar ve kramplar sık sık görülmeye başlar. Fiziksel aktivitenin azlığından kilo alırız. Özellikle masa başında ders çalışma sürecinde obeziteye varacak kadar kilo alınabiliyor. Bu da birçok ciddi sağlık sorunlarını beraberinde getiriyor. Şeker, kalp rahatsızlıkları ve hatta kanserler gibi ciddi hastalıklara sebep olabiliyor.

Peki tüm bunlara nasıl çözümler bulabiliriz? Sağlıklı bir ders çalışma için öncelikle sağlıklı bir birey olmamız ve bunun sürdürülebilirliği önemli. Çalışmalarımızı mutlaka belirli aralıklarda mola vererek sınırlandırmalıyız. Bu molalarda ayağa kalkıp basit egzersizlerle kas-iskelet sistemimizi rahatlatacak bir şeyler yapabiliriz. Sık sık odayı havalandırmak iyi gelecektir. Kaliteli ve yeterli bir uyku olmazsa olmaz. Dengeli beslenmek ve atıştırmalardan, fast fooddan uzak durmak da sağlıklı olmak için şart. Bunun dışında ders çalışmanın yanında mümkünse bir spor dalıyla ilgilenmek, en az bir hobimizin olması, arada arkadaşlarımızla buluşmak hem sağlığımız hem de psikolojimiz için çok faydalı olacaktır. Fiziken ve ruhen sağlıklı olduğumuz sürece çok daha verimli çalışabiliriz.






20 Eylül 2015 Pazar

Geleceğinize Birikim Yapın



Başarmakmak blogun okuyucularının çoğu genç öğrenci arkadaşlarımızdan oluşuyor. Yani çoğumuz daha hayatın başında, uzun ve belirsiz bir gelecek önümüzde. Geleceğimizin daha rahat olması için de birikim yapmamız şart. Bu şekilde eğitim hayatımız bittiğinde henüz iş bulamamış ve çaresiz değil en azından bir miktar birikimi olan ve adımlarını güvenle atabilecek bireyler oluruz. Ayrıca kimimiz bazı sağlık sorunları, ailesel sorunlar yaşayabilir. Bu gibi acil ihtiyaçlar için de birikiminiz hayat kurtaracak. Bu yazımızda siz genç arkadaşlar için geleceğinize birikim yapmanın bazı yolları üzerinde duracağım.


# Enflasyon
Birikim yapmak için öncelikle enflasyonun tanımını bilmemiz gerekiyor. Enflasyon fiyatların yükselişi ve para değerinin düşmesi biçiminde kendini gösteren ekonomik ve parasal süreçtir. Ülkemiz koşullarında sürekli bir enflasyon yükselişi durumu mevcut. Bugün biriktirdiğiniz belli bir tl miktarı yatırım yapmadığınız sürece değer kaybetmeye başlıyor. Bu sebeple biriktirdiğiniz para ile yatırım yapmanız da Türkiye koşullarında bir gereklilik.

# Kumbara
Herkesin hayatında en az bir kez kullanmış olduğu bir yöntemdir. Paranızı bir kutuda biriktirir ihtiyaç halinde kutuyu açıp harcarsınız. Bu yöntem aslında banka hesabından farksız. Yalnızca paranız daha az güvende oluyor. Birikimleriniz çalınabilir, deprem, yangın vb durumlarda yok olabilir. Bunun yanında kumbaraya koyduğunuz paranın enflasyon sebebiyle değer kaybedeceğini de unutmamak gerekiyor.

# Banka Hesabı
Çoğu banka bir öğrenci belgesi getirdiğiniz taktirde size hiçbir masrafı olmayan birikim hesapları açıyor. Bunun yanında size bir banka kartı da veriyor. Bu şekilde hiçbir masraf yapmadan paranızı güvenli bir şekilde biriktirebilir, istediğiniz zaman harcayabilirsiniz. Ayrıca tüm internet bankacılığı işlemlerinden de faydalanabilirsiniz. Bankaların arkasında her zaman devlet güvencesi olur, dolayısıyla banka kapansa dahi devlet paranızı geri ödeyeceği için güvenlik riskiniz bulunmaz. Birikim yapmak için öncelikle bir banka hesabı açmanızı öneririm. 

# Altın
Çoğumuzun ailesinde altına yatırım vardır. Hatta altın günleri veya düğünlerde altın takmak geleneklerimizde olan bir şey. Zarar etme ihtimali var mı derseniz şöyle cevap verebilirim. Eğer bugün alıp birkaç gün sonra satacaksanız zarar ihtimali vardır. Fakat aylar yıllar sonra satarsanız zarar ihtimali çok düşük. Örnek olarak 2005'ten bu yana altın her sene kat kat artmış yalnızca bir sene yerinde saymış. Bu 10 yıllık süreçte altının fiyatı 5 katına çıkmış. Zaten bu kadar güvenli bir yatırım aracı olmasa toplumun çoğunluğu altına yatırım yapmazdı. Yalnız tek sorun bu değerli madeni saklamakta. Bu işi hallettikten sonra arkaya yaslanıp altının değerinin artmasını bekleyebilirsiniz. Başka hiçbir şey ile uğraşmaya gerek yok.

# Altın Hesabı
Altın yatırımı yapmanın en güvenli yolu. Altınları alıp yastık altına koymaktansa ücretini bankaya yatırıp altın karşılığını almak çok daha güvenli. Dilerseniz tam, yarım, çeyrek veya gram cinsinden alabiliyorsunuz. Kuyumcularla uğraşma derdi yok. Evde saklama, çalınma derdi yok. İnternetten istediğiniz zaman altınınızı satıp tekrar alabiliyorsunuz. Ayrıca bankaya gidip istediğiniz zaman altın veya para karşılığını alabiliyorsunuz. Bu açıdan oldukça güvenli bir yatırım ve birikim türü olarak gözüküyor.

# Döviz
Döviz yatırım için oldukça riskli bir araç. Alış ile satış arasındaki fark ve değerinin düşük olması kar etmenize büyük engel. Paranızı arttırabilmek için ancak çok büyük miktarlarda yatırım yapıp dövizin değerinin de yüksek miktarlarda değişmesini beklemek gerek ki bu da güvenli liman olan altına göre çok daha riskli gözüküyor. Dövizi birikim yapmaktan çok yurtdışında harcama olasılığı olanlara öneriyorum. Zaten tatile veya eğitime yurtdışına çıkacaksanız gideceğiniz ülkenin para biriminden birikim yapmak mantıklı bir hareket olur.

# Bireysel Emeklilik Sistemi
Bu işlem için 18 yaş koşulu yok. Emekliliğinize geleceğinize yatırım yapmak için her ay 100 lira bankaya yatırırsanız 25 lira da devlet katkısı ekleniyor. Bu şekilde emekli olana dek paranız birikiyor. Ancak emekli olmadan parayı çekersek bu katkılardan faydalanamıyoruz. Bu durumda altına yatırım daha karlı ve her zaman bozdurma imkanı olduğu için çok daha faydalı olacak gibi gözüküyor.



Borsaya veya Forex gibi sistemlere değinmeyi düşünmüyorum. Çünkü bu tarz işler daha çok ilgilenmenizi gerektirir. Ben kafamdaki planın yani yalnızca parayı yatırıp bir daha ilgilenmeyeceğiniz sistemler üzerinde durmaya çalıştım. Ayrıca borsa riski yüksek bir yatırım ortamı. Kazanç olasılığı da yüksek fakat yeterli bilgi ve tecrübeye sahip değilseniz kaybetme olasılığı da bir o kadar yüksek. Dolayısıyla bu konuyu daha sonraya bırakalım.


19 Eylül 2015 Cumartesi

Ders Çalışma Ortamı


Verimli ders çalışabilmek için çalışılan ortam koşulları önem gösterir. Doğru koşullar sağlandığı taktirde çalışma performansınız ve dolayısıyla başarınız artar. Bu yazımızda başarınızı arttıracak bir çalışma ortamı için ideal çevre koşullarına değineceğim.


# Çalışma masası:
Çalışacağınız masanın düz ve pürüzsüz olması önemli. Bu şekilde yazarken veya silerken bir engelle karşılaşmazsınız ve çalışmanız bölünmez. Bunun için masanızı sık sık temizlemeye özen gösterin. Masanızın üstü mümkün olduğu kadar boş olmalı. Gereksiz eşyalar dikkatinizi dağıtacağından mümkünse bunları oda dışında tutun. Telefon, bilgisayar masanın üstünde olmamalı. Yalnızca ders çalışacağınız kitapları, defterleri ve kalem gibi eşyaları masanın üzerinde bulundurun. Yiyecek, atıştıracak şeyler de olmasın. Masanız yalnızca ders çalışma alanınız olsun. Böylece masa başına oturunca beyniniz yemek yemeye, oyun oynamaya değil doğrudan ders çalışmaya odaklanacaktır. Son olarak yatakta veya koltukta çalışmayın. Çalışırken uykunuzu getirmeyecek sertlikte bir sandalye ve eşyalarınızın sığabileceği büyüklükte bir masa idealdir.


# Sıcaklık:
Aşırı sıcak nasıl uykunuzu getiriyorsa aşırı soğuk da çalışmanıza engel olur. Bunun için odanızın sıcaklığı mümkünse standart oda sıcaklığında ( 20-22°C ) tutmaya çalışın. Bunu sağlayamıyorsanız sıcaklığa uygun giyinerek kendimizi ne sıcak ne soğuk olacak şekilde en rahat ettiğimiz sıcaklığa getirebiliriz. Bu şekilde beynimiz sıcaklık sorunu ile ilgilenmeyip derse odaklanabilir.


# Renk:
Çalışma ortamının rengi de çalışmayı bir miktar etkiler. Mesela çok açık, parlak renkler dikkatinizi dağıtır. Derse odaklanacağınıza odaya odaklanırsınız. Dersinize odaklanmak için önerilen renkler genellikle açık yeşil veya açık mavi gibi mat ve çok dikkat çekmeyen tarzda renklerdir.


# Hava:
Beynimizi besleyen iki ana madde oksijen ve besindir. Bu ikisi bir arada olduğu sürece çalışmanıza bir engel yoktur. Bu yüzden odanızı sık sık havalandırarak oksijen seviyesini yüksek tutmaya özen gösterin. Böylece çalıştıklarınızı çok daha iyi anlayacaksınız.


# Işık:
Çalışma ortamının aydınlık olması yine önemli bir etken. Az ışık veya sarı renk soluk ışıklar uykumuzu getirir. Bunun önüne geçmek için sizi uyanık tutacak genellikle yüksek volta sahip beyaz ışık kullanmanızı tavsiye ederim. Ayrıca masanızda bir masa lambası olması da oda ışığına göre çok daha faydalı olacaktır.


# Ses:
Müzik veya konuşma sesi, inşaat sesi gibi etkenler dikkatimiz dağıtır. Bundan kaçınmak için ses olmayan ortamlarda çalışmak şart. Bu durumda odanızda kapıyı, pencereyi kapatabilirsiniz. Bu çözüm olmuyorsa her eczanede satılan kulak tıkaçlarını da kullanabilirsiniz. Bütün bunları yapamaz iseniz size en yakın kütüphane, ders çalışmak için iyi bir tercih olacaktır. 


# Diğer etkenler:
Ders çalışmadan önce fazla olmamak koşuluyla tok olmakta fayda var. Zira beynimizin çalışabilmek için besine ihtiyacı var. Bu yüzden aç çalışmayı boşa çalışmak olarak görüyorum. Aynı şekilde fazla tok olmak da uykumuzu getireceğinden bundan da uzak durmak lazım. Ders sırasında atıştırmak da konsantrasyonunuzu bozar. Bunun dışında stresli olmak da öğrenme kapasitenizi azaltacak bir etken. Bunun önüne geçmek için de spor yapmayı varsa bir hobiniz ile az da olsa uğraşmanızı tavsiye ediyorum. Unutmayın burada önemli olan çok çalışmak değil verimli çalışmak. 



14 Eylül 2015 Pazartesi

En İyi İngilizce Sözlük



Dil öğrenirken doğru öğrenmek önemli. Tabi bunun için doğru kaynaklar kullanmak gerekiyor. Kelimeleri doğru anlamlarıyla birlikte öğrenirsek İngilizcemiz büyük ölçüde gelişir. En azından anlatılmak isteneni anlayacak hale gelirsiniz. Bu yazımızda en iyi İngilizce sözlüklerden ve bazı sözlük uygulamalarından bahsedeceğim.


Hangi sözlük?

Öncelikle kitap sözlüklerden başlayalım. Basit, küçük, taşınabilir ve içinde aradığınız çoğu şeyi bulacağınız bir sözlük olarak Redhouse'ın mini/cep boy sözlüklerini öneririm. İngilizce eğitimim boyunca bu sözlüğün çok yardımını gördüm. Aradığım her şey vardı içerisinde. Ama daha detaylı daha sıkı bir eğitim için daha büyük sözlükler şart. Bunun için yine Redhouse'ın büyük İngilizce sözlükleri de mevcut. Bu markayı genel olarak başarılı buluyorum. Bunun alternatifi olarak da Oxford kullanılabilir. Oxford sözlüğü de yine kalitelidir.


Peki İngilizce-Türkçe sözlük mü İngilizce-İngilizce sözlük mü kullanmalı?

Bu konu aslında İngilizcenizin hangi seviyede olduğuna bağlı. Bana kalırsa İntermediate seviyesine gelmiş biri rahatlıkla İngilizce- İngilizce sözlük kullanabilir. Kullanmalıdır da. Çünkü İngilizce dilini yine bu dildeki kaynaklardan öğrenmek çok daha faydalı. O dilin imkanlarını ne kadar kullanırsanız o kadar iyi öğrenirsiniz. İlk başlarda belki biraz zor gelebilir. Fakat kısa sürede alışılıyor. Zaten sözcüklerin anlamı kolay bir dilde anlatılıyor ve hatta çoğu sözlükte örnek cümleler de bulunuyor. Tabi İngilizcesine güvenmeyen ve seviyesi düşük olan arkadaşların bir İngilizce-Türkçe sözlüğe sahip olması başlangıç için daha iyi olacaktır.


Kitap sözlükler dışında neler kullanılabilir?

Bunun için internette birçok site, mobilde yüzlerce uygulama var. Benim kullanmış olduğum ve başarılı bulduğum, hala da kullanmakta olduğum birkaç tavsiye verebilirim. Mesela webten kolay bir şekilde Google Translate'ye girebilir dilediğiniz sözcükleri çevirebilirsiniz. Anlamları çoğu zaman doğru oluyor ama emin değilseniz anlam karşılığını dili değiştirerek kontrol edebilirsiniz. Bunun gibi Zargan isimli sözlük sitesi de güzel bir sitedir. Kelimenin yaklaşık anlamını vererek size birçok alternatif de sunuyor. Bunun yanında webten metin çevirisiyle uğraşmanızı önermiyorum. Çok büyük bir ihtimalle hatalarla dolu bir çeviri ile karşılaşırsınız. Metin çevirmek için en iyisi önce sözcükleri çıkarıp daha sonra metni en baştan, çevireceğiniz dilde yazmanız olacaktır. İngilizcenizi geliştirmeniz için de sözcük sözcük çeviri yapmanız çok daha faydalı bir yöntemdir.

Bunun dışında mobilde de önereceğim çok güzel bir uygulama mevcut. Zensoft'un hazırladığı İngilizce Türkçe Sözlük oldukça iyi. İnternet gerektirmeden telefonunuzdan bütün kelimelerin anlamlarına bakabilirsiniz. Ayrıca kelimelerin seslendirmesini de dinleyebilirsiniz.  Kocaman sözlükleri yanınızda taşıyamadığınız taktirde cebinizden bakabilmek büyük kolaylık. Ancak internetten veya mobilden sözlük kullanmayı pek önermiyorum.


Peki neden kitap sözlükleri tercih edelim?

Bunun temel sebebi kelimeyi arama, bakma ve hafızada geçirdiği süreçte gizli. İnternetten ve herhangi bir uygulamadan baktığınızda sözcüğü kısa sürede bulur ve hemen öteki sözcüğe geçersiniz. Bunu yapmak çok kısa süreceği için kelime ve anlamı aklınızda uzun süre durmaz. Böylece kısa sürede yok olur. Fakat kitap sözlüklerde kelimeyi aramak, bulmak biraz zaman alsa da kelime anlamı uzunca açıklanır, bunu okumak ve örnek cümleyi gözden geçirmek dahi hafızanızda iyi bir yer eder. Bunun yanında öteki arayacağınız kelimeyi de aramak zaman alacağı için bu sürede kelime aklınızda birkaç kez tekrar eder. Yani daha sonra hiç tekrar etmeseniz bile kelimeyi iyi bir şekilde öğrenmiş olursunuz. Tabi teknoloji kolaylık sağlamak için var; kitap taşıyamayacağınız zamanlarda, acil durumlarda cepten, internetten de bakılabilir.








13 Eylül 2015 Pazar

Daha Hızlı Okuyun Zaman Kazanın



Hepiniz mutlaka bir yerlerde hızlı okuma kursları reklamını görmüşsünüzdür. Hızlı okumanın birçok faydası vardır. Özellikle sınavlara hazırlananlar gibi günlük okuma süresi fazla olan kişilere faydaları oldukça fazla. Bu yazıda hızlı okuma eğitimi ve faydaları üzerinde duracağım.


Hızlı okuma eğitiminden kimler faydalanabilir?

- Bir metni okurken çok zaman harcadığınızı mı düşünüyorsunuz?

- Okurken sık sık, bir noktayı anlamadığınız için bir önceki paragraflara mı dönüyorsunuz?

- Okurken konsantre olamıyor ve dikkatiniz mi dağılıyor?

- Okuduklarınızı hatırlamakta güçlük mü çekiyorsunuz?

Eğer bu sorulardan herhangi birine evet diyorsanız, hızlı okuma eğitimine ihtiyacınız olabilir.


Hızlı okuma çabucak okuyup hiçbir şey anlamamak değildir. Hızlı okuma eğitimlerinde okuma süresini kısaltacak eğitimlerin yanında okuduğunuzu anlamanızı sağlayacak eğitimler ve ölçme çalışmaları da yapılmaktadır. Bu yüzden kısa sürede en verimli okumayı yapmak ve zamanı en etkili şekilde kullanmak için hızlı okuma eğitimlerini öneriyorum.

Hızlı okumayı öğrenmenin birçok yolu mevcut. Mesela bir hızlı okuma kursuna gidebilirsiniz. Bu konuda hazırlanmış birçok kitap da mevcut. Bunları kullanmanın da faydası olabilir. Fakat ben, sizlere kendimin de kullanmış olduğum Hızlı Okuma isimli uygulamayı önereceğim. Öncelikle uygulama ne yazık ki ücretli. Fakat ücretine değecek bir uygulama olduğunu söyleyebilirim. İçerisinde 12 farklı egzersiz çeşidi var ve seviye seviye zorlaşıyor. Etkinliklerin süresi giderek kısalıyor. Bu şekilde okuma süreniz de giderek kısalıyor. Etkinlikleri her gün 10 dakika yapmanız yeterli. Oyun oynar gibi okuma mı hızlanır demeyin oluyor. Dikkatiniz de artıyor okumanız da hızlanıyor. Ayrıca içerisinde çok sayıda okuma parçası var. Bunları okurken uygulama zaman tutarak kelime / dakika oranınızı hesaplıyor. Böylece ne kadar ilerlediğinizi görebiliyorsunuz.

Hızlı okumayı bu uygulamayı düzenli kullanarak öğrendim ve çok memnun kaldım. Sınavları çözme süremi kısaltan bir faktör de bu oldu. Ayrıca bunun için çok uzun zamanlar harcamaya hiç gerek yok. Telefonunuz sayesinde internet bile gerektirmeden istediğiniz yerde istediğiniz zaman günde 10 dakika ayırarak zamanınızı arttırabilirsiniz.









11 Eylül 2015 Cuma

Ted Talks [İngilizce]





Ted konuşmaları yıllardır takip ettiğim ve bana İngilizce öğrenmemde faydası dokunmuş bir video yayın sitesi. Alanında uzman kişilerin yaptıkları bilimsel konuşmaların yanında stand up benzeri gösteriler, sosyal konulardaki görüşler de mevcut. İlgimi çeken bir yayını öncelikle alt yazısız olarak izliyorum. Daha sonra İngilizce alt yazılı olarak izliyorum. Hala anlayamamışsam Türkçe alt yazılı olarak izliyorum.  İlgi duyduğunuz herhangi bir konuda konuşma bulmak mümkün. Konuşmaların konuları güncel. Ülkemiz haber sitelerinde bulamayacağınız güncel yenilikler, keşifler hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz. Bilimsel açıdan birçok konuşma mevcut. Her milletten her aksandan konuşmacı mevcut.  Ted konuşmalarındaki konuşmacılar farklı farklı milletlerden katılıyor. Bu sebeple listeninginizi geliştirmek için çok faydalı bir hizmet. İyi bir İngilizce isteyenlerin mutlaka takip etmesini tavsiye ediyorum.






8 Eylül 2015 Salı

Dünyanın En Akıllı İnsanı Olun




Erdal Demirkıran'ın muhteşem eseri.
Sizi hiçbir şey yapamayacağınız şekilde inandırmışlar. Oysa ki inanırsanız her şey mümkün. İnsanların baskılarından sıyrılarak kendi gerçeğinizi, kendi hayallerinizi yaşayın. Ben Dünyanın En Akıllı İnsanıyım'da inanarak nasıl başarabileceğinizi öğreniyorsunuz. Kitap bölümlere ayrılmış ve her bölümde başarmak için bir adım daha ilerliyorsunuz. Konuyu pekiştirmek için anlatılan hikayeler de oldukça etkileyici. Bunların dışında yazar kendi yaşadıklarından zor durumdayken kazandığı başarılardan yola çıkarak  kitabı yazması da önemli bir detay. Bu kitabın diğer kişisel gelişim kitaplarından en önemli farkı ise size uygulayabileceğiniz ve başarınızı arttıracak, beyninizi daha çok çalıştıracak egzersizler sunması. Her bölümün sonunda bu şekilde faydalı egzersizler mevcut.


Bu kitabı birkaç sefer tekrar tekrar okumuşumdur. Arkadaşlarımın çoğuna da tavsiye ettim, size de tavsiye etmek istedim. Bu kitabın gerçekten hayat değiştirebileceğini ve inanılmaz bir başarma isteği kazandırabileceğini düşünüyorum. Dilerim siz de kitabı okur ve Dünyanın En Akıllı İnsanlarından olursunuz. Başarılar dilerim.


7 Eylül 2015 Pazartesi

Verimli Çalışmak İçin Öneriler




Bazen masaya oturur şöyle bir ders çalışırsınız fakat kalkınca aslında hiçbir şey anlamamışsınızdır. Bazen de öyle bir istekle, hırsla oturur bir çırpıda kitabı bitirir ve hepsini çok iyi bir şekilde öğrenmiş olursunuz. İşte verimli çalışabilmek için bu yüksek motivasyon durumu ve bu durumun sürekliliği olmazsa olmazdır. Bunun için size birkaç önerim var:


# Hedefini belirle. 
Hangi mesleği seçtiysen o alandaki en iyi üniversiteleri hedefleyin. Onları gezin. Kazanma hırsınız olsun. Ders çalışırken hep aklınıza hayalinizdeki üniversite gelsin. Yüksekleri hedeflerseniz iyi yerlere gelirsiniz. Ortalama yerleri hedeflerseniz ya kötü yerleri kazanırsınız ya da hiç kazanamazsınız. Yüksek ve iyi bir hedef her zaman için yüksek motivasyon sağlayacaktır.


# Planlı çalış. 
Planlı çalışmak plana sadık kaldığınız sürece iyi bir moral kaynağıdır. Ne kadar ilerlediğinizi görmek sizi daha fazlasını yapmak için motive eder. Bu yüzden plan hazırlarken mümkün olabildiği kadar uyabileceğiniz planlar hazırlamaya dikkat edin.


# Zor olana çalış. 
Saatlerce bildiğiniz konulara çalışacağınıza bir saat zorlandığınız bir konuyu çalışmak çok daha verimli olacaktır. Bu şekilde başarınız giderek artacak bu da sizi daha çok motive edecektir.


# Severek çalış. 
Belki de en önemli madde. Severek çalıştığınız bir konuda başarılı olmamak için hiçbir sebep yok. Daha başarılı olabilmek için bütün konuları sevmeye çalışın. Hiçbir konuda ön yargılı davranmayın. Ben matematik yapamıyorum sakın demeyin. Bu şekilde baştan kaybedersiniz. Matematik mi bir bakayım yaparım herhalde diye düşünün. 


# Pes etme. 
Zorlanıyorsanız bile asla pes etmeyin. Bir kez denersiniz olmaz, ikincide olmaz, üçüncüde mutlaka başaracaksınız. Başarılı olmuş insanları düşünün. Yarı yolda bırakmış olsalardı onları tanımıyor olurduk.


Motivasyon [Steve Jobs]



Buraya motivasyon için size uzunca bir yazı yazabilirdim. Fakat ne yazarsam yazayım bu alanda Steve Jobs'ın yaptığı konuşmadan daha etkili olmayacağım için sizleri Apple dahil birçok şirketin kurucu ceosu ve akıllı bilgisayar, akıllı telefon gibi cihazları icat ederek bu yazıyı okumanızı olanaklı kılan kişinin Harvard University'deki mezuniyet konuşması ile baş başa bırakıyorum. Lütfen videoyu sonuna kadar izleyin. Hayatınızı değiştirebilir.




Steve Jobs'ın yaptığı bu konuşmada vermek istediği 3 mesaj vardı:

Birinci mesaj: Gelecekte ne olacağını kimse bilemez. Neleri doğru yaptığımızı ancak gelecekte görebiliriz. Bu süreçte meraklı olup kendimizi geliştirmeliyiz. Yaptığımız bazı davranışlar yanlış olarak görülebilir. Fakat bu, gelecekte vereceğimiz diğer kararlardan çok daha önemli bir karar olabilir. Bu süreçte yapmamız gereken en doğru şey kalbimizin sesini dinlememiz olacaktır.

İkinci mesaj: Her ne olursa olsun sevdiğiniz işin peşinden gidin. Sevmediğiniz bir iş için boşa zaman harcamayın. Sevilmeyen bir iş zorunluluktur, sevdiğiniz bir iş ise size bir oyun gibi gelecek ve keyif verecektir. Yaşamınızın yarısından fazlasını geçireceğiniz iş hayatında keyif almak mı istersiniz yoksa her gün yaptığınız mesleğe küfretmek mi?

Üçüncü mesaj: Her gününüzü yaşamınızın son günü gibi yaşayın. Ölümü düşünün. Ölüm karşısında beklentilerinizin, küçük düşmenizin, başarısızlık korkularınızın hiçbir değeri kalmaz. Bugün son gününüz gibi yaşarsanız ileride yapamadıklarınız için pişman olmazsınız. Yaptığınız fakat başarısız olduğunuz konular için de 'en azından elimden geleni yaptım' diyebilirsiniz. Kaybedecek hiçbir şeyiniz yok.

1 Eylül 2015 Salı

İngilizce Öğrenme





İngilizce gerek okul hayatımızda gerek iş hayatımızda günümüz için olmazsa olmaz bir dil haline geldi. Bu yüzden alanında başarılı olmak isteyen herkesin İngilizceye hakim olması gerek. Okul hayatımızda en önemli derslerden birisi İngilizceydi, iş hayatında da İngilizce bilmek büyük bir avantaj sağlıyor. Bunun yanında dünya ile iletişime geçmek için de İngilizce şart. Bu yazımızda modern hayatın bir gerekliliği olan ve başarının bir basamağı olabilecek İngilizce dilini nasıl etkili bir şekilde öğrenip konuşabileceğimizin birkaç yoluna değineceğiz.


Öncelikle Seviye Tespiti



Hepimiz aslında ilkokuldan başlayarak biraz da olsa İngilizce görüp geliştirmişizdir. Bunun yanında iyi bir İngilizcemiz olduğunu düşünüp de yetersiz bilgiye sahip olanlarımız da var. En iyisi bir test yapıp İngilizceye ne kadar hakim olduğumuzu belirlemek ve seviyemizi ölçmek. Aşağıdaki linkten 50 soruluk testi çözerek İngilizce seviyenizi öğrenebilirsiniz. Çalışmalarınızı bu seviyeden başlayarak sürdüreceksiniz. 


www.seviyetespiti.com/Test.aspx



İngilizce Çalışma



İngilizce çalışmak için artık eskisi gibi kitaplara veya okul hocalarınıza mahkum değilsiniz. Gelişen teknoloji ile birlikte artık İngilizce öğrenmenin yüzlerce yolu var. Burada tek önemli olan öğrenmeyi ne kadar istediğiniz. İçinizde biraz istek, motivasyon varsa başlayabiliriz. Paylaşacağım yöntemler denediğim ve faydasını gördüğüm yöntemlerdir. 


*Limasollu Naci Eğitim Seti



Küçükken kupon biriktirerek aldığım bir set. Okul İngilizce sınavlarında hep bu kitaplardan çalışmıştım ve bu sayede en yüksek notlar hep bendeydi. Temel İngilizce, daha iyi konuşma ve telaffuz, sokak İngilizcesi, iş İngilizcesi gibi kurları mevcut. Her sette çok sayıda ders kitabı, konuşma kalıpları kitapları ve dinleme cdleri mevcut. İngilizce eğitimi oldukça iyi. Gayet anlaşılır bir şekilde anlatmış. Her konuda uzun uzun cümle örnekleri bulunuyor buna ek olarak ünite sonlarında okuma parçalarıyla konuyu pekiştiriyorsunuz. Ayrıca cdlerde cümle örneklerinin ve okuma parçalarının seslendirmesi mevcut. Bunları dinleyerek  listeninginizi geliştirebilirsiniz. Sizin konuşmanızı sağlayan bir sistemi de mevcut, pratik yaparak
 speakinginizi de geliştirebilirsiniz. Yani hepsi bir arada. Cdlerdeki parçaları bilgisayara veya telefona yükleyip dilediğiniz yerde dinleyebiliyorsunuz. Fiyatı da bir kursa vereceğiniz paranın yanında oldukça makul. Eğitim setlerinden maksimum öğrenme sağlamak için gerçekten İngilizce öğrenmeye istekli ve azimli olmanız gerek. Gerekli ilgiyi göstermezseniz düzgün bir ilerleme sağlayamazsınız ve gerekli başarıyı gösteremezsiniz. Bu konuda azimli olmayan arkadaşlar için tavsiyem dil kursları.


*İngilizce Kursu



Her şehirde her ilçede bir tane İngilizce kursuna denk gelmeniz mümkün. Okuldan, işten sonra, hafta sonları veya yaz tatilinde siz de bir dil kursuna kayıt olarak en hızlı şekilde İngilizcenizi geliştirebilirsiniz. Öncelikle gireceğiniz seviye tespit sınavından sonra seviyenize göre uygun kurdan eğitime başlarsınız. 
Genellikle kaliteli kitaplar kullanılır. Öğretmenler arasında yabancı kökenli olan hatta hiç Türkçe bilmeyenler de bulunur. Bu kişiler Türkçeyi bilmedikleri için mecburen İngilizce konuşmak zorunda kalırsınız. Bu size mükemmel bir pratik imkanı sağlar. Sınıftaki öğrenci sayısı genellikle azdır. Öğretmenler herkesle teker teker ilgilenir böylece hiçbir konuyu kaçırmazsınız, öğrenmeden geçmezsiniz. Kısaca dil kursları gerek teorik gerekse pratik açısından bir dili en hızlı en verimli öğrenebileceğiniz yerlerdir. 


*Duolingo Uygulaması



Cep telefonunuza indirebileceğiniz mobil uygulama marketlerinde mevcut olan bir dil uygulaması. Ücret ödemeden İngilizce öğrenmenin en etkili yollarından birisi. Uygulama daha çok kelime öğrenmeye yönelik bir uygulama. Kelimeleri size okuyor ve sizin de doğru bir şekilde telaffuz etmenizi istiyor. Bu açıdan listening ve speakinginizi geliştirmek için oldukça iyi bir seçenek. Telaffuzda gerçekten çok etkili, kısa sürede etkisini fark ettiriyor. Konu konu ilerliyorsunuz ve bir konudaki kelimeleri aşama aşama öğreniyorsunuz. Daha sonra bitirdiğiniz yerlerden tekrar yapıp kelimelerin kalıcılığını arttırabiliyorsunuz. Kelime öğrenmek için oldukça başarılı bir uygulama olduğunu düşünüyorum.


*Yurtdışı Seyahati



İngilizce öğrenmenin en masraflı ama en etkili olan yolu. İngilizce konuşulan bir ülkeye gidip orada bir süre kalmak, herkesle İngilizce konuşmak zorunda olmak yapabileceğiniz en etkili dil öğrenme metodudur. Tabi pasaport, vize, bilet derken biraz masraflı da olabiliyor. 




Ulaşmak için tıklayınız:


limasollu naci eğitim seti

duolingo uygulaması